Sizden bir şey istendiğinde "hayır" demekte zorlandığınızı mı farketttiniz? Hayatımın çoğunda böyle hissettim ve yine de biri benden yardım istediğinde "tabi olur" deme dürtüsüyle savaştım! Neden evet deme eğilimine sahip olduğumu çocukluğuma inerek de inceleyebilirim ama günün sonunda bu kim olduğumun bir parçasıdır. Bu şekilde hissetme konusunda birçok kişinin de benzer durumda olduğunu biliyorum.

Hayatta bizden istenen pek çok şeye nasıl hayır dememiz gerektiğine dair çok sayıda kitap ve okuma materyali var.
Çoğumuz, her zaman başkalarına yardım etmemiz gerektiğini düşündüğümüz bir şekilde büyümüşüzdür. Mümkün olduğunca her zaman yardım eli uzatmaya istekli olmalıyız.
Ve çoğumuza iş hayatımızda ilerlemek için “ne gerekiyorsa yapmaya” ve ek sorumluluklar almaya istekli olmamız gerektiği öğretiliyor.
Mesleğinizin zirvesine ulaşmak için çok çalışmalısınız. Ve bu şeyler bir noktaya kadar doğrudur. Bizden sorulan şeylere her zaman evet dediğimizde, tükenmişlik ve kendimizi aşırı adama riski taşırız. Bununla birlikte, kibarca ve profesyonelce hayır diyebiliriz ve bunu nasıl yapabileceğimize bir bakalım.
Neden Her Zaman Evet Demek İyi Bir Şey Değildir ?
Herkese ve her şeye evet diyen insanlar için çok kullanılan bir terim vardır. İnsanları memnun etmek (people-pleaser) denir. Elbette, istendiğinde yardım etmek veya gerektiğinde devreye girmek iyidir. Sorun her şeye evet dediğinizde ortaya çıkıyor.
Kısacası, gün gelir hayatınızı kendiniz için değil başkaları için yaşadığınızı fark edersiniz. Herkese her zaman evet demek, bazı kötü uzun vadeli sorunlara yol açabilir:
Kızgınlık

Her zaman evet demekten kaynaklanan en kötü şeylerden biri, başkalarına karşı artan bir kızgınlık duygusudur. Ödevini hiç yapmayan arkadaşınız yine sizden notlarınızı istediğinde, notları ona yine ve yeniden verdiğinizde bu nasıl hissettiriyor?
Bir keresinde ekibe katılan yeni bir kişiyi eğitiyordum. Ona bir işin nasıl yapılacağını gösterdim. Sonra tekrar gösterdim. Ve yeniden. Birkaç ay sonra, bu kişinin bir sürü işini yaptığımı fark ettim çünkü tam olarak anlamadığını iddia ederek tekrar benden yardım istedi.
Neler olduğunu anladığımda, ona kendi başlarına çözme zamanının geldiğini söyledim. İyiliğimi alan ve bunu daha az iş yapmak için bir yola dönüştüren biriyle çalıştığım için ne kadar kırgın olduğumu farkettim.
Zihinsel ve Fiziksel Yorgunluk

Her zaman evet dediğimizde sıkça olan başka bir şey de hem zihinsel hem de fiziksel olarak yorulmamızdır. Yapılacaklar listenizdeki her şeyi kontrol etmek için uykunuzu kaybetmeniz gerekiyorsa ve bunların çoğu diğer insanlar içinse, gittikçe daha fazla yorulacaksınız.
Çok fazla evet dediğim zamanki deneyimlerimden biliyorum, beynimi kapatamadığım için uyumakta zorlanıyorum. Kapatamıyorum çünkü ilgilenmem gereken her şeyi düşünmeye devam ediyorum, çoğu kendi hayatımı bile etkilemiyor.
Artık bu Senin Hayatın Değil

Başkaları için yapmamız gerekenden fazlasını yaptığımızda, kendi hayatlarımız üzerinde gerektiği kadar çalışamayız.
Diğer insanların hayatlarında önemli olan şeylere çok fazla dikkat ve zaman verdiğimizde hayatlarımızı yaşamıyormuşuz gibi hissetme noktasına gelebiliriz. Bu da hiç de iyi bir nokta değil.
Bunun aşırı bir örneği, şu ya da bu nedenle kendine bakamayan başka bir kişiye bakan biridir. Elbette, yardımımıza ihtiyaç duyduklarında sevdiklerimizin yanında olmak istiyoruz. Bununla birlikte, bir kişi uzun bir süre diğeriyle ilgilenmek zorunda kaldığında, ilgilenen kişinin artık kendi hayatı yokmuş gibi hissedebilir.
Sınırları Kaybetmek

Kibarca ve profesyonelce hayır demenin en iyi yollarından biri sınırlar koymaktır. Sınırlar, öğrenmem gerekenden çok sonra öğrendiğim bir şeydir, ancak onları bir kez keşfettiğinizde, onları hayatınızda oluşturmak çok özgürleştirici bir duygu.
Sınırlar, esasen, istediğiniz yaşam tarzını yaşamak için yarattığınız şeylerdir. Hayatınızda belirlediğiniz bir dizi kural gibidir. Zaman zaman duruma göre başkalarıyla paylaşırsınız.
Bazı örnekler, işinizde haftada 45 saatten fazla çalışmamak veya sağlıksız bir ilişkide kalmamak olabilir. Hayatımızda bize "Bu durumu tekrar istemiyorum" dedirten bir şey olduğunda, genellikle sınırlarımızı koymayı öğreniriz. İşte sınırlara ilişkin danışanlarımdan bir kaç örnek:
"Birkaç yıl önce bir pick-up araç satın aldım. İnsanlar neredeyse anında benden bir şeylerini bir yerden bir yere taşımalarına yardım etmemi istemeye başladılar. Tabii ki, ilk başta yaptım. Bu yardım işi haftada defalarca insanlara yardım ettiğim bir noktaya geldi. Buna içten içten büyük bir kızgınlık biriktirdiğimi koçluk aldığımda farkettim. Hayır deme yöntemlerini öğrendikten sonra aracımla birine en fazla iki haftada bir ve sadece benim için uygun olan bir zamanda yardım etmeye karar verdim."
"Dolu bir hayata sahip olmaktan zevk alıyorum. Bununla birlikte, hayatımın sadece günlük işimle dolu olmasını sevmiyorum. Bu kadar yoğun çalışmak bende hem zihinsel hem de fiziksel yorgunluğa neden oluyordu. Koçluk görüşmelerimden birinde hayatımın sadece işimden ibaret olduğunu farkettiğimde göz yaşlarıma hakim olamamıştım. Yaptığımız çalışmalar ile hayatımın iplerini yeniden elime aldım. Bu nedenle, günlük işimde haftalık çalışılan saat sayısını 45 ile sınırlıyorum. Önümdeki işlerin sayısı 45 saatten fazla sürüyorsa ve neredeyse her zaman yapıyorlarsa, her şeyden önce önemli olan üzerinde çalışmaya öncelik veriyorum."
Şimdi, akıl sağlığımızı korumak için kibarca ve profesyonelce nasıl hayır diyeceğimizi öğrenelim.
Kibarca ve Profesyonelce Hayır Demek
Kibarca ve profesyonelce hayır demenin anahtarı, "Hayır" ı farklı şekillerde çerçevelemek ve böylece birine bakıp sonra da "Yapamam" diyebilmektir.
Etkileşimde bulunduğunuz çeşitli insanlara, sizin için işe yarayacak şekilde hayır demenin ve yine de diğer kişiye karşı kibar ve saygılı olmanın farklı yolları vardır. İşte dikkate almanız gereken birkaç şey:
Yöneticinize
Yöneticinize hayır deme fikri korkutucu gelebilir. Fakat bu çizgilerde bir şey işinize yarayabilir:
"Bu proje için beni düşündüğünüz için gerçekten minnettarım. Bu hafta/ay X, Y ve Z projelerine zaman ayırmayı planlıyordum. Hatırladığım kadarıyla bunlar yüksek önceliklerdi.”
"Şu anda X ve Y projelerinde tam eforum gerekiyor. Yeni projeye bakabilmek için bu projelerdeki eforumu bir kenara bırakmam gerekir, bu sizin için de uygun mu? "
Meslektaşlarınıza
Meslektaşlarıma yardım etmeyi seviyorum ve zaman zaman yardımlarını da gerçekten takdir ediyorum. Ancak bazen sahip olduğum iş yükü nedeniyle yardım eli uzatamıyorum. Bu durumda, mümkün olduğunca gerçeği ortaya koymak gerekiyor. Örneğin;
" Anketle ilgili yardımımı istediğiniz için teşekkür ederim. Doğruyu söylemek gerekirse, bu benim tam eforumu koyabileceğim bir konu değil, muhtemelen işleri yavaşlatırdım. O bu konularda oldukça iyidir, ona sorabilirsiniz.”
“Normalde bu tür işleri yapmayı sevdiğimi biliyorsun ve bu konuda benden yardım istemeni gerçekten takdir ediyorum. Maalesef, zamanlama iyi değil, patronumuz gelecek hafta için komiteye bir sunum hazırlamamı istedi.”
Müşterilerinize
Bir müşteriye hayır demek zor olabilir. Buradaki en önemli şey, müşterinizin duyulduğunu ve anlaşıldığını hissetmesini sağlamaktır. Görüşlerini veya isteklerini tam olarak dinledikten sonra, bu konuyu başka bir açıdan nasıl ele aldığınızı onlarla paylaşın. Örneğin;
“Bu harika, bu konuya işaret ettiğiniz ve ele aldığımızdan emin olmak için gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim. Takım arkadaşımız da bunu araştırıyor, ondan Perşembe günkü toplantımızda keşfettikleri hakkındaki düşüncelerini paylaşmasını isteyeceğim.”
"Onu bilirsin, söylediklerini tamamen anladım. XYZ'deki olumlu sonuçları vurguladığımızda 36-45 yaş aralığını ele alabileceğimizi düşünüyorum.”
Kişisel Yaşamınızda
Kişisel hayatınızdaki insanlarla, hayır ve neden hayır dediğinizi söylemek en iyisidir. Belki başka bir şey planladınız ya da istemediğiniz bir şey olabilir. Tabii ki, insanların duygularına karşı saygılı olmak istersiniz; ancak daha yakın, daha kişisel ilişkilerinizle, neden hayır dediğiniz konusunda dürüst olmak en iyisidir.
Beni her zaman evet dememe yolunda tutmaya yardımcı olacak kurallarımdan biri, ana işi onlar yapmaları koşuluyla, birine yardım etmekten her zaman mutlu olmamdır. Sonuçta, birisi benden yardım istiyor, bu yüzden işin zor kısmını onlar yapmalı.
Bu birçok durumda gündeme geldi. Birisi benden bir işine yardım etmemi istediğinde, elbette yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım ve ona müsait olabileceğim zamanı belirtirim ya da onun talep ettiği zamanda müsait değilsem kibarca hayır derim. Örneğin: "Sana bahçede yardım etmemi mi istiyorsun? Elbette bunu yapabilirim. Ancak bugün müsait değilim, zaten planladığım şeyler var."

Sonuç olarak
Başkalarına zaman zaman yardım etmek harikadır, gerektiğinde başkalarına güvenebileceğinizi ve bunun tersini yapabileceğinizi bilmek güzel. Bağlı hissetmemize ve kendimizden daha büyük bir şeyin parçası olmamıza yardımcı olur.
Ne yazık ki çok fazla yardım talebine evet demek çok kolay hale gelebilir. Bu da kızgınlığa ve tükenmişliğe yol açabilir. Biri yardımınızı istediğinde, bunun gerçekten yapmak isteyip istemediğiniz ve yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını veya kibarca ve profesyonelce hayır demenin daha iyi olup olmadığını düşünün.
Ömür AYDIN - Profesyonel Koçluk & Danışmanlık
- Professional Certified Coach
- Digital Transformation | Project Management | Agile&Scrum
- Design Thinking | ISO27001 | KVKK
E-Posta: info@omuraydin.com
Instagram: https://www.instagram.com/pcc.omur.aydin/
Linkedin: https://www.linkedin.com/in/omuraydin/
Comments