Bu yazı depresyonu iyileştirme, tedavi etme veya teşhis etme amaçlı değildir. Aslında bu makale depresyonla ilgili bile değildir. Depresyonda olduğunuzda, gelecek için tüm umudunuzu yitirirsiniz, hiçbir zaman enerjiniz olmaz, nedenini bilmeden sürekli olarak üzgün hissedersiniz ve hiçbir şeyle ilgilenmezsiniz. Bu hastalıktan muzdarip olduğunuzu düşünüyorsanız, mümkün olan en kısa sürede profesyonel yardım almanız gerekir.
Bununla birlikte, burada bahsedeceğim şey, depresyona benzer ancak tamamen farklı bir şeye odaklanıyor: motivasyon veya ilgi eksikliği.
Bu yazının amacı, yaşama sevincini geri almak için bazı pratik çözümler bulmanıza yardımcı olmak ve ilginizi çeken şeyleri bulup yapmak için kendinizi motive etmektir.
Hiçbir şeye ilgi duymuyorsanız ve çok az motivasyonunuz yoksa veya hiç motivasyonunuz yoksa bu yazı size yardımcı olacaktır.
Öncelikle kendinizi neden motivasyonsuz ve ilgisiz hissettiğinize bakalım.
1. Sıkışmış Bir Rutin
Uyan, çalış, yemek ve uyu… Uyan, çalış, yemek ve uyu… Uyan, çalış, yemek ve yeniden uyumaya git. Bu etkinlikleri çoğaltın, internette gezinme ve YouTube'da eğlenme ve tebrikler ekleyin - kendinizi "iyi" bir rutin içine soktunuz.
Tekdüze olmak, hiçliğin ortasında tuzlu kraker ve sudan başka bir şey olmadan mahsur kalmak gibidir. Her gün aynı tatlı/tatsız yiyecekleri yemekten başka seçeneğiniz yokmuş gibi gelir.. Yapmak zorunda olduğun için yaparsın, istediğin için değil.
Şanslısınız; Kendinizi bu rutinden kurtarabilir ve birkaç çözüm deneyerek ilgi alanlarınızı yeniden canlandırabilirsiniz.
Çözümler:
Yeni ve zorlu aktiviteleri hayatınıza enjekte ederek konfor alanınızdan çıkın.
Korktuğunuz bir şey yapın.
2. Güçlü Yönlerinizle Oynamıyorsunuz
Şu anda muhtemelen hiçbir şeyle ilgilenmemenizin nedenlerinden biri, günlük faaliyetlerinizin güçlü yönlerinize göre düzenlenmemiş olmasıdır. Başka bir deyişle, harika olduğunuz şeyleri yapmıyorsunuz.
Güçlü yönlerinizi hatırlamak için kendinize şu soruyu sorun:
Ben ne'de iyiyim?
Ben ne'ye tutku duyuyorum?
Bu ikisini diğer insanlar için nasıl bir araya getiririm?
Cevaplarınız güçlü yönlerinizi bulmanın anahtarıdır.
Çözümler:
Yeni fikirler ve potansiyel hobilerle denemeler yapın.
Harika olduğunuz bir şeye dayalı olarak çevrimiçi bir işletme gibi yan dallar başlatmayı düşünün.
3. Bilinçaltı İnançlarınız Sizi Geride Tutuyor
Bazen, başarısızlıktan korktuğumuz için kendimizi geri çeker ve heyecan verici değişiklikleri kucaklamaktan alıkoyarız. Belki yeni bir beceri veya spor öğrenmeyi denemek istersiniz, ancak neden daha fazlasını öğrenmek istemediğinize dair nedenler uydurursunuz. Kendinize ilgilenmediğinizi söylersiniz… Ama bu gerçekten doğru mu?
İlgi veya cesaretiniz mi yok?
Çoğu zaman, ikincisinin olmaması, bizi daha fazlasını keşfetmekten alıkoyar.
Çözümler:
Başarısız olabileceğinizi düşünseniz bile, ilginizin doruğa çıkıp çıkmayacağını görmek için daha fazla aktivite denemek için kendinize meydan okuyun.
Bunları, takip etmeye değer olup olmadıklarını belirlemenize yardımcı olacak deneme çalışmaları veya testler olarak düşünün.
4. Yeterince Yüksek Hedeflemiyorsunuz
Hayatta başarmaya çalıştığımız şey ne olursa olsun, hedeflerimize ulaşmayı ne kadar arzuladığımız, onları gerçekleştirmek için çok önemli hale geliyor. Ne yazık ki, pek çok insan arzularına sınırlar koymaya çalışır ve kendilerine ve başkalarına inanılmaz bir başarıya ihtiyaç duymadıklarını söyler.
Ancak, bu tür bir düşünce tehlikelidir. Arzumuzun kapsamını sınırladığımızda, hedeflerimize ulaşmak ve hayatta başarılı olmak için ne yapmak istediğimize bir sınır koyarız. Bu olduğunda, motivasyonumuzun kapsamını ve herhangi bir faaliyete olan ilgimizi ve genel bir tatmin duygusunu sınırlıyoruz.
Heyecan verici ve arzu edilen hedeflerin eksikliği, motivasyonunuzu kolayca düşürür ve hiçbir şeyle ilgilenmiyormuşsunuz gibi hissetmenize neden olur.
Bu sorunun çözümü, 10X Kuralı olarak bilinen şeydir: İstediğinizi düşündüğünüzün 10 katı hedefler belirlemeli ve sonra bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekeceğini düşündüğünüzün 10 katını yapmalısınız.
İmkansız hedefler belirlemenin motivasyonu öldürdüğünü söylense de, 10X hedefler (yaygın olarak esnek hedefler olarak adlandırılır), sizi daha önce yaptığınızdan daha fazlasını yapmaya ve denemeye teşvik eder. Çünkü bazen hedefinizin içinizdeki kıvılcımı tekrar yakacak kadar güçlü olması gerekiyordur.
10X seviyesindeki hedeflerimize ve tutkularımıza ulaşmakta yetersiz kalsak bile, sadece küçücük bir hedefe ulaşmaktansa, büyük bir hedefe ulaşmakta yetersiz kalmak daha iyidir. Yeterince yükseğe nişan alırsanız, kendinizden daha fazlasını beklersiniz ve büyük bir hedefin peşinde daha iyi hissedersiniz.
Bununla birlikte, yüksek bir hedef belirlemek yalnızca ilk adımdır. Bir sonraki adım, o hedefe ulaşmak için gerekli olduğunu düşündüğünüz miktarın on katını yapmaktır.
Çözümler:
Küçük ve ilham vermeyen hedeflerimiz olduğunda, bunlara ulaşmak için halsiz kalıp, motive olmama eğilimindeyiz. Öte yandan, geniş ve iddialı hedeflerimiz olduğunda, onlara ulaşmak için harekete geçme konusunda güçlenmiş ve canlanmış hissediyoruz.
Sonuç olarak?
Büyük hedefler belirleyin ve büyük adımlar atın.
Kendinizi en dış sınırlarınıza zorlayın. Ne kadar çok eylemde bulunursanız, hedeflerinize daha fazla ulaşmak için o kadar motive olur ve ilgilenirsiniz.
Kıvılcım Zamanı!
Yukarıda açıklanan yöntemleri deneyin ve tatmin edici bir yaşam sürmek için ihtiyaç duyduğunuz ilgiyi ve motivasyonu yeniden canlandırma yolunda ilerleyeceksiniz.
Ömür AYDIN - Profesyonel Koçluk & Danışmanlık
- Professional Certified Coach
- Digital Transformation | Project Management | Agile&Scrum
- Design Thinking | ISO27001 | KVKK
E-Posta: info@omuraydin.com
Instagram: https://www.instagram.com/pcc.omur.aydin/
Linkedin: https://www.linkedin.com/in/omuraydin/